Ziyaret Edilen Bilgisayar ve Öğretim Teknolojisi Eğitimi Bölümü Mezunu İle İlgili Bilgiler
Adı Soyadı: Volkan Sarıkaya
Mezun Olduğu Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi-Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) Bölümü
Mesleği: Kıdemli Yazılım Uzmanı
Çalıştığı Şirket: MODANİSA
Görüşmeyi Düzenleyenler: Edanur Hasanoğlu, Nehire Demir
Görüşmeye Katılanlar: Zülal Varol, Ege Çandır, Bedirhan Aksoy, Öznur Yılmaz, Berkan Nihat Yıldız, Yiğithan Oğuz, Onur Sarıbaş, Melike Kübra Yıldırım, Abdullah Kahraman
Merhaba değerli botekariyer.com okurları;
Kariyer gezileri kapsamında, Kırıkkale Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği mezunu Volkan SARIKAYA ile bir görüşme gerçekleştirdik. Volkan Bey, MODANİSA şirketinde Kıdemli Yazılım Uzmanı olarak çalışmaktadır. Aslında amacımız kendisiyle yüz yüze görüşmekti. Ancak dünyanın ve ülkemizin geçirmekte olduğu koronavirüs salgını sürecinden dolayı, görüşmemizi Zoom platformu üzerinden gerçekleştirdik.
İletişime geçtiğimiz andan beri bizi yanıtsız bırakmayan, değerli vaktini bize ayırıp samimi bir şekilde tecrübelerini, bilgilerini ve önerilerini bizimle paylaşan Volkan Bey’e teşekkürlerimizi iletiriz. Özellikle bize kariyer planlamamızda çok şeyler kattığını düşündüğümüz, böyle bir görüşme yapmamıza vesile olan Mehmet Hocamıza da teşekkürü borç biliriz. Biz Volkan Bey’den görüşme sırasında çok önemli bilgiler öğrendik. Bu görüşme yazımızı okuyanlara da önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz.
Keyifli Okumalar…
Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba ben Volkan Sarıkaya.1988 yılında doğdum. Doğma büyüme Ankaralıyım. Eğitim hayatımdan biraz bahsedecek olursam; lise eğitimimi Atatürk Anadolu Meslek Lisesi’nde tamamladıktan sonra sınava girip Kırıkkale Üniversitesi BÖTE bölümünü kazandım. Öğrenimimi meslek lisesinde geçirdiğim için bilgisayarla daha yakından ilgilenme fırsatım olmuştu. Üniversite eğitimimi başarılı bir şekilde tamamladım ve daha sonra Ulusal BÖTE Kurultayı’na yarışmacı olarak katıldım. Yaklaşık 7 yıldır yazılımla uğraşıyorum ve 3 yıldır İstanbul’dayım. Şu anda da MODANİSA şirketinde Kıdemli Yazılım Uzmanı olarak hizmet vermekteyim.
Üniversite hayatınız nasıl geçti?
Küçüklükten beri yazılımcı olmak istemiştim. Ben küçükken amcamın bir bilgisayarı vardı ve benim bilgisayara olan ilgim de o bilgisayarla başladı. Lise seçimlerinde bazı hatalar yaptım. Atatürk Anadolu Meslek Lisesi’ni kazanırken Bilgisayar Mühendisi olabileceğimi düşünüyordum ancak o sıralar katsayı problemleri vardı ve o problemlerden dolayı Bilgisayar Mühendisi olamayacağımı 1 sene sonra öğrendim. Lisede kendimi hep yazılım üzerine geliştirmeye çalıştım ve üniversitede de bunu devam ettirdim.
Üniversite hayatım yazılımsal olarak güzeldi. Uygulamalı derslerin bazılarını slaytla görmüştük ancak üniversiteye “Ben; bu programı, bu derste, bu okulda öğreneceğim” şeklinde bakmak yanlış olur. Çünkü üniversitede program üzerine sadece temel atılır, sizin bunu bireysel olarak geliştirmeniz gerekiyor.
Daha sonra PHP, web programlama ve SQL üzerine sertifika aldım. Kırıkkale Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi’nde kısmi php developer olarak çalıştım ve web sitesini oluşturduk.
Yani yazılım alanında genel olarak iyiydim fakat eğitim teknolojileri alanında eksiklerim vardı.
Öğrencilik hayatınızda pişmanlığınız oldu mu?
Lise tercihlerimde ilk başlarda pişmanlık gibi hissettim ama sonradan da dedim ki “Bazı koşulların gerçekleşebilmesi için demek ki böyle bir okul okumam gerekiyordu, böyle bir adım atmam gerekiyordu.” Aslında geçmişte yapmış olduğum bazı hatalar pişmanlığım değil. Bir olgunluk süreci olarak bakıyorum ve bugün ki bulunduğum noktadan da çok memnunum.
Üniversitedeyken alanınızla ilgili staj yapmanın ya da bir yerde çalışmanın çok katkısı var mı? Sizce bunu yapmadan mezun olanlar iş sektöründe geride mi başlarlar?
Bir işe başvurduğunuzu ve görüşmeye gittiğinizi düşünün. Görüşmeniz kötü geçmiş olsa dahi bunun size bir katkısı olmuş olur, tecrübe elde etmiş olursunuz. Aslında bir buzu kırmış, önünüzdeki bir engeli kaldırmış olursunuz.
Üniversiteyi okurken bir yerde çalışmasanız, sadece yeni bir proje yapmış olsanız bile kendinize olan güveniniz artmış oluyor. Diyorsunuz ki, “Benim önümde bir problem vardı ve ben bunu çözdüm, başka problemler gelirse de bir şekilde çözebilirim.” Tecrübe demiş olduğumuz şey de bu.
Eksikleriniz olabilir, daha önceden hiç çalışmamış olabilirsiniz ama bugünden itibaren bir şeyler yapmaya çalışın. Üniversite bittikten sonra az bir bilgi dahi olsa, bir şeyleri konuşabiliyorsanız bu size bir özgüven verecek. Diyeceksiniz ki, “Evet çalıştığım firmada, çalıştığım arkadaşlarımla ortak bir dilim var.” Bunu diyebilmeniz çok önemli.
Değişim sürecinde ilk adım her zaman zor olmuştur. Siz üniversiteden mezun olup ilk iş dünyasına giriş yaptığınızda ne hissettiniz?
Yazılım dışarıdan havuz gibi ufak görünür ama içine atladığınız zaman okyanusun içindeymiş gibi hissedersiniz. Yani bilmediğiniz o kadar çok terimle karşılaşacaksınız ki belirli bir saatten sonra demoralize olma ihtimaliniz de var, bu çok normal bir süreç.
Yazılımın birçok çeşidi var; mobil yazılımı, web yazılımı, masaüstü yazılımı… Bu yazılım türlerinin diplomasi ve planlama süreçleri var. Bunun içerisinde de birden fazla kural var. İllaki böyle bir problemle karşılaşacaksınız fakat bu süreci atlatabilmek için biraz çaba göstermeniz gerekiyor. Yanında çalıştığınız kişiler bazı konularda eksik olduğunuzu biliyor. Bu yüzden onlara çekinmeden soru sormanız gerekiyor.
Şirketler sizlere 3-5 ay yatırım yapıyor. Daha sonra sizleri deneme süreçleri başlıyor. Bu konuda bazı zor süreçlerden geçebilirsiniz. Bu biraz da seçmiş olduğumuz firmayla alakalı bir şey. Örneğin firma küçük ölçeklidir ve sizden bu yatırımı kısa sürede bekler. Ya da tam tersine firma büyük ölçeklidir ve sizden daha uzun sürede bir yatırım bekler. Bunlar çok normal süreçler, çünkü sizin herhangi bir tecrübeniz yok.
Şu da önemli, “Üniversiteyi boş mu geçirdiniz?”, “Üniversitede neler yaptınız?” şirket bunları da bilmek ister. 1 sene tecrübe edersiniz daha sonra size yeterli olmuyorsa, hep aynı şeyler yapılıyorsa başka bir firmaya geçersiniz. Burada da çok farklı iletişim süreçlerinden geçeceksiniz.
Benim de çok farklı anılarım var, birden başarıya ulaşamıyorsunuz. Bazı zamanlarda illaki bir duraksama olacak. Ben bir süre sonra kendime “Gerçekten bu işte devam etmeli miyim?” sorusunu bile sormuştum. Bunlar hayatın işleyişiyle alakalı şeylerdir. Ama her alanda önemli sorular şunlardır: “Siz bu mesleği istiyor musunuz?”, “Gerçekten kariyer hedeflerinizde bu meslek olması gerekiyor mu?”, “ Bu mesleği yaparken mutlu olabiliyor musunuz?”.
Her şeyden önemlisi mutlu bir şekilde mesleği icra edebilmektir. Eğitim sektöründe derler ya hayat boyu öğrenme diye, aynı şekilde bu yazılım sektöründe de vardır.
Çok statik bir meslek yaptığınızda gerçekten bu sizi mutlu edecek mi? Eğer bir potansiyel görüyorsanız kendinizde bunu geliştirmeye çalışın. Üniversitede okuyorsanız, bugün bu görüşmeye katılmayı tercih ediyorsanız illaki sizde de bir potansiyel vardır. Bu alanınızla da alakalıdır. Yazılıma ilgi duyduğunuz için bu görüşmelere katılıyorsunuz. Aslında bir ilginiz var ve kendinizi geliştirmeyi düşünüyorsunuz. Sadece süreç sizi biraz korkutuyor. Bu da tecrübeyle alakalı ve tecrübeyi de yolda öğreneceksiniz.
“Yazılım dışarıdan havuz gibi ufak görünür ama
içine atladığınız zaman okyanusun içindeymiş gibi hissedersiniz. “
Şu an yaptığınız işi yapmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında dediğim gibi küçüklükten gelen bir şey. Amcamın bilgisayarı vardı ve bilgisayarla yakından ilgilenmeye başladım, sadece oyun oynardım. Daha sonra bilgisayar üzerinde bir bölüm okumaya karar verdim.
Aile içerisinde sizi yönlendirecek, size referans, rehber olabilecek kişilerin pozisyonunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ben kazandığım liseyi tercihlere eklerken bilgisayar mühendisi olabileceğimi düşünüyordum. 1 sene geçtikten sonra olamayacağımı öğrendim. Eğitim hayatımda seçicilik konusunda zorlanmış olduğum bir süreçti. O liseyi bırakıp düz liseye gitmeye karar vermiştim fakat ailem benimle aynı fikirde değildi.
Yine de yazılıma olan hevesimi hiçbir zaman kaybetmedim. Bunun üzerine kendi uğraşlarımla sürekli yazılımlar geliştirmeye çalıştım ve üniversitede de bunun çok faydasını gördüm.
Üniversite bittikten sonra ailelerin genel kültürlerinde olduğu gibi benim ailemde de “Garanti bir işin olsun, belli bir maaşın olsun ” düşüncesi vardı. Bu düşünceyi yıkana kadar biraz zaman geçti. Üniversite bittikten sonra annemin bana söylediği ironik bir şey vardı “KPSS’ye gir düzgün bir işin olsun”. Yani benden öğretmen olmamı istemişlerdi. Açıkçası şu an sadece öğretmenlik yapsaydım beni mutlu eden bir işim olmayacaktı. Çünkü küçüklükten beri gerçekleştirmek istediğim bir hayalim vardı.
Üniversitede “Aklıma bir soru geldiğinde bunu kime sorabilirim, bu konuda kim bana referans olabilir?” diye düşünüyordum. Üniversitede bu konuda çok kaynak sıkıntısı çektim.
Kırıkkale Üniversitesi BÖTE bölümünün ilk öğrenci ve mezunları bizdik. O yüzden bize örnek olabilecek, hikâye olabilecek herhangi bir kişi yoktu. “Şu kişiyle iletişime geçip, şu soruları sorabilirsiniz” gibi bir şansımız olmadı. Sizin yaptığınız bu çalışmayı çok beğenmemin nedeni de bu. Başka arkadaşlara referans olabilecek, onlara rehber olabilecek belki aklında olan bazı soru işaretlerini giderebileceğimiz bir etkinlik bu. Bu yüzden sizleri çok tebrik ediyorum, emeğinize sağlık.
Şu an olduğunuz pozisyona gelene kadar hangi iş deneyimleri elde ettiniz?
Stajlarımdan başlayacak olursam, ilk stajımı meslek lisesi mezunu iken donanım üzerinde yaptım. Üniversitede de öğretmenlik stajı yaptım. Profesyonel iş hayatıma Ankara’da devam ettim. Ankara’da ki firmalarda küçük kurumsal web siteleri yazıyordum ve tabi ki dışarıdan da işler yapıyordum. Sonrasında firmalar değişmeye başladı. Çünkü bir şeyler yaptıkça ilerleme kat ediyorsunuz, farklı farklı firmalarla çalışma fırsatınız oluyor. Askerlikten sonra yine farklı bir firmayla devam ettim. Daha sonra eğitim üzerine ODTÜ’de ki bir hocamıza proje yaptık. Aynı zamanda bu proje yurt dışında da kullanıldı.
Üniversiteden beri hayalim İstanbul’da çalışmaktı. Çünkü siz de biliyorsunuz ki Türkiye’de teknolojinin merkezi İstanbul. İstanbul’ a geldiğimde ilk başta İETT’nin projelerini yaptık. İETT’nin şu an kullanmış olduğunuz “araçların numaraları?”, “hangi araç nerede?” , “yakıtları ne durumda”, “hangi şoför kullanıyor?”, “ne kadar hız yapıyor?” sorularının cevabının tutulduğu sistemler vardı, bunların üzerine geliştirmeler yaptık.
Oradan ayrıldıktan sonra TEKNASYON isimli bir firmada 9 ay çalıştım. TEKNASYON’ da 55 ülkede kullanılan yazılımlar vardı. Android, IOS uygulamaları vardı. Bunların üzerine backend geliştirmeleri yaptım. Daha sonra şu an çalışmış olduğum MODANİSA şirketine başladım. 2 yıldır da buradayım ve full stack (tam donanımlı) olarak çalışıyorum. Çok farklı teknolojiler kullanıyoruz. Türkiye’de sayılabilecek kişilerden Abdulkadir Yaman’ın ekibindeyiz. Çok güzel şeyler öğreniyoruz, burada öğrendiklerimizin bize çok fazla katkısı oluyor. Tabi ki kendini geliştirme süreçleri asla bitmiyor. Öğretmenlik de olsa farklı bir meslek de olsa sürekli yeni şeyler öğrenmemiz gerekiyor. Güncel olayları takip etmemiz gerekiyor.
Şöyle düşünün hiçbir şey öğrenmediğiniz, her gün aynı şeyi yaptığınız sabit bir mesleğiniz var, çok sıkıcı olmaz mı? İnsanların kendini geliştirmesi gerekiyor, farklı şeyleri araştırması gerekiyor, “ neyden doyum alabilirim?” sorusunun cevabını vermesi gerekiyor.
“Açıkçası kendi mesleğim bana doyumu fazlasıyla tattırıyor.”
Çalıştığınız firmada tam olarak ne iş yapıyorsunuz?
İlk işime php developer olarak başladım, şu an ki işim yerimde de php developer olarak devam ediyordum fakat çalıştığım şirket bazı yatırımlar aldı ve sistemi yeniden yazıyoruz. Şu an kullanmış olduğumuz teknoloji Golang. Ama teknolojiler deyince çok kapsamlı bir şey olmuş oluyor. Biz bir programlama dilinden bahsediyoruz ama kullanmış olduğumuz teknolojiler çok daha farklı.
Full stack developer (tam donanımlı geliştirici) olarak çalışıyoruz. Genel bir kitle olarak backend ve frontend olarak geçiyor. Full stack Developer’ın içerisinde deployment süreçleri de var. “Bir yazılımı nasıl deployment edebilirsiniz?”, “Canlıya nasıl alabilirsiniz?”, “ Test koşulları nelerdir?”, “Hangi testleri yazmanız gerekiyor?” Mesela burada Acceptance Criteria Tests demiş olduğumuz Kabul Kriter Testleri, UI testleri, Integration ve Unit Test’lerimiz var.
Hangi teknolojileri kullanıyorsunuz?
Okulda kullanmış olduğumuz PHP dili vardı. PHP’ nin yıllarca ekmeğini yedim diyebilirim. Bu şirkette bile 1 senedir php kullanıyordum. Daha sonra Golang’e geçtim ve yaklaşık 8-9 aydır da bunun üzerinde çalışıyorum.
Yani kullanmış olduğumuz teknolojilerin sayısı çok fazla ama genel olarak Golang kullanıyoruz. Veri tabanı olarak YugabyteDB, Couchbase kullanıyoruz. GitHub Tools kullanıyoruz. Deployment süreçlerinde de ArgoCD, Dockers and Kubbernets kullanıyoruz.
Bunlar size şu anda biraz yabancı geliyor olabilir. Bu gayet normal fakat şöyle söyleyeyim son teknolojilerde ne varsa onları kullanmaya çalışıyoruz.
Sizin yaptığınız mesleği yapabilmek için üniversitede hangi derslerin önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
Programlamaya biraz daha fazla yönelmek gerekiyor. Bunun için kendinize bir program oluşturun. Deyin ki mesela “ben bir öğrenci yönetim sistemi yazacağım”. İlk başta planlama aşamasının olması lazım. “Bunun içerisinde neler olacak, neler yapabiliriz, kapsamı nedir?” sorularının ilk başta kafanızda planlamasını yapıp onun üzerine de yazılım geliştirmeniz gerekiyor. Yazılım geliştirirken de zaten yolda bir sürü problemle karşılaşacaksınız. Diyeceksiniz ki, “veri tabanı bağlantısını iyi yapmam gerekiyor, bunları bir veri tabanında tutmam gerekiyor ki her seferinde sistemi baştan yaratmayayım, devam etsin.” Bunu yaparken “tamam backendde bunu yapabiliyorum ama biraz da grafiğe ihtiyacım var.” deyip HTML öğreneceksiniz. HTML’i de yaparken “biraz daha etkileşimli olsun, frontend bana cevap verebilsin” deyip JQUERY öğreneceksiniz.
Genel olarak dersler konusunda PHP’ye önem verebilirsiniz. Her üniversitede her ders aynı verilmiyor ama mantık her zaman aynıdır. Aslında baktığınız zaman dersin çok bir önemi yok önemli olan az önce de söylediğim gibi sizin kendinizi nasıl geliştirdiğiniz ve ortaya nasıl bir strateji koyduğunuzdur.
Mesleğinizin avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Aslında bu kişiden kişiye değişir. Mesela ben problem çözmeyi seven bir insanım. Yazılımda budur. Bir problem gelir önünüze, bunu çözmeye çalışırsınız ve bu problem bir sonuca ulaşır.
Örneğin yapmış olduğunuz bir eğitim sistemi olsun öğrenciler kullanıyor ve siz onlara bir fayda sağlamış oluyorsunuz. Bu insanı çok onurlandırır, kendinizi faydalı hissedersiniz. Öğretmenlikte de aslında aynı şekilde. Örneğin dersinize giriyorsunuz, öğrencilerinizin öğrendiğini görüyorsunuz. Öğrencilerinizin yüzü gülüyor ve bu durum sizi de mutlu ediyor. Aslında hayat bu şekilde ilerliyor.
Açıkçası bizim sektörde de bunu fazlasıyla hissediyorum ve geri dönütlerini de alıyorum. Çalıştığınız yerde yanınıza stajyerler gelecek. Aslında öğretmenliği orada da yapıyorsunuz. Yanınıza birisi geldiğinde o da sorular soruyor. Yani ben şu anda öğretmenlik yapmıyorum ama öğretmenliğin verdiği hazzı mesleğimde de alabiliyorum.
Biraz bahsettiniz ama öğretmenlik yapmayı düşündünüz mü?
Bir dönem KPSS çalışıyordum fakat son 3 ay kala çalışmayı bıraktım. Yazılım sektörüne girdim ve inanın bana nefes aldığımı hissettim. Bu sayede de kendime geldim. Evet, ailem benden bunu istiyor çünkü onlar biraz daha memur zihniyetiyle yetişmiş kişilerdir ve belki de çoğu ailede böyledir. Ama bazen bir kalıbı kırmak gerekiyor. Ben o andan sonra nefes alabildiğimi hissettim ve nefes aldığımı hissettiğimde aslında sorunun cevabı çıktı.
Dedim ki “Artık ben bu sektörde ilerlemeliyim çünkü benim istediğim, beni tatmin eden şey bu.”
Sizce yazılımda İngilizcenin önemi nedir?
İngilizce konusu çok önemli bir konu, önemli değilmiş gibi bazı arkadaşlar tarafından söylenebilir ama bu gideceğiniz noktayla alakalı bir şey. Kaynak olarak Türkçe kaynaklar çok kısıtlı ve internette araştırmaya kalktığınızda da direkt bulabileceğiniz kaynaklar da İngilizce dokümanlar oluyor. Yani teknik dokümanlar okuyacak kadar İngilizcenizin olması yeterli ama eğer belli bir noktadan sonra hedefiniz daha da ileriye gitmekse kesinlikle İngilizcenizi geliştirmelisiniz. Kendim için konuşacak olursam bu konuda biraz eksiklerim olduğunu söyleyebilirim.
Beklentilerden bahsedecek olursam; staj döneminde kimse sizden profesyonel bir İngilizce beklemez. Belli bir noktada, standartları kapsayacak şekilde yeterli düzeyde olması kâfidir.
Sizin yaptığınız mesleği yapmak isteyen birçok arkadaşımız var. Bu konuda ki tavsiyeleriniz nelerdir?
Hayat boyu öğrenme! Yazılım sektörüne girmek istiyorsanız sürekli araştırma yapmalısınız ve aynı şeyleri tekrar etmemelisiniz. Piyasaya sürekli yeni teknolojiler çıkıyor. Bu teknolojileri incelemek, kullanmak ve soru sormak gerekiyor. Yeri geldiğinde kendinize problem bile oluşturmanız gerekiyor. Problem oluşturun ve çözün ama bazen problemi çözmek de yetmiyor. “Farklı olarak nasıl yapabilirim?” diye düşünmelisiniz. Farklı farklı kişilerle de tartışabilirsiniz.
Paylaşmaktan hiç çekinmeyin. Paylaşmayı hiç sevmeyen bazı insanlar vardır. Sonradan bunun kötü etkilerini görürler. Çünkü paylaştıkça bazı problemler ortaya çıkıyor ve çözüme ulaşıyorsunuz.
Bizlere “Şunu mutlaka yapın” dediğiniz bir şey var mı?
Kariyer planlaması çok önemli. Bazı sorular ve korkular olabiliyor ama kendi kalıbınızı kırın. Ailenizin sizin üzerinizde “şu mesleği yap” demesi önemli değil. Sizin gerçekten mutlu olabileceğiniz, kendinize faydalı hissedebileceğiniz işi yapmanız önemli. Çünkü bir ömür boyu bu işi yapacaksınız. Bu yüzden mutlu olabileceğiniz, kendinizi verimli hissedebileceğiniz ve yüzünüzün gülebileceği bir işi yapın. Bunu yapın ki ne aile hayatınızda huzursuzluk yaşayın ne de sosyal hayatınızda huzursuzluk yaşayın. Çünkü hepsi birbiriyle bağlantılı şeylerdir.
Mutlaka iş görüşmeleri yapın. Bir sonuç üretmeniz önemli değil, bu tecrübeyi yaşamış olmanız önemli. Görüşmeler sayesinde kendinizi biraz daha ölçüyorsunuz.
Kendinizi ifade ederken ilk başta zorluk yaşayacaksınız, heyecanlı olacaksınız. Fakat daha sonra sorulara baktığınızda biraz standartlaşmaya başladığını anlayacaksınız ve artık görüşmeye gitmeden siz o soruları kendinize sormaya başlayacaksınız. İş görüşmeleri bu yüzden çok önemlidir.
Benim de kötü geçen görüşmelerim oldu. Son 3 yıldır İstanbul’da yaptığım görüşmeler arasında da kötü geçenler oldu. Ama bu benim için bir sıkıntı değil, bu bir kazanç. Size karşı sorulacak soruların çeşitliliğini görüyorsunuz. Şirketlerin sizden ne beklediğini sorulardan anlayabiliyorsunuz. Bu yüzden bu konuyu kendinize sorun etmeyin.
Ve son olarak şunu söylemek isterim:
“Hangi mesleği yaparsanız yapın hayat boyu öğrenmeye devam etmelisiniz.
Bundan hiç sıkılmadan, bunalmadan azimle devam edin!”
Bu Görüşmenin Bize Kazandırdıkları
Volkan Bey’in güler yüzlü ve samimi cevapları görüşmemizi çok verimli bir hale getirdi. Kafamızda ki bütün sorulara cevap bulabildik. Kendimizi sürekli eğitmemiz gerektiğini, hayat boyu öğrenmeye devam etmemiz gerektiğini öğrendik. İş görüşmeleri yapmanın sandığımızdan çok daha önemli olduğunu aslında bize birçok şey kattığını öğrendik. Grup arkadaşım Nehire ile birlikte hedefimiz Volkan Bey gibi yazılım alanında ilerlemek olduğu için bu görüşmenin bize ve katılımcı arkadaşlarıma fazlasıyla katkı sağladığını düşünüyorum. –Edanur Hasanoğlu
Çok keyifli bir görüşmeydi. Bölümümüzden mezun olan Volkan Bey’in tecrübeleri, önerileri ufkumuzu genişletti. Hangi mesleği yaparsak yapalım hayat boyu öğrenmeye devam etmem iz, kendimizi geliştirmemiz gerektiğini bir kez daha hatırladık. İyi veya kötü geçen tüm iş görüşmelerinin bizlere çok fazla tecrübe kazandıracağını, özellikle kötü geçen iş görüşmelerinin bizim adımıza kazancının çok olacağını öğrendik. Meslek seçimimize dikkat etmemiz, hayatımız boyunca mutlu olabileceğimiz mesleği seçmemiz gerektiğini anladık. – Nehire Demir
Kariyer gezisi için bizi teşvik eden ve kariyerimize yön vermemize yardımcı olan Mehmet hocamıza, bize vakit ayırdığı için aynı zamanda sorularımızı yanıtsız bırakmayıp içtenlikle cevap verdiği için Volkan SARIKAYA’ya ve görüşmemize katılan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.