Ziyaret Edilen Hocamız İle İlgili Bilgiler
Adı Soyadı: Dr. Öğr. Gör. Mürüvvet DEMİRAL ÜZAN
Mesleği: Öğretim Üyesi
Çalıştığı Kurum: Atatürk Üniversitesi-BÖTE
Online Görüşmeye Katılanlar: Atatürk Üniversitesi Ekibi: Erdoğan İNCESU, Abdulkadir PALANCI, Turgay ALTINDAĞ, Şeyda DAŞ
Merhaba BÖTEKARİYER Okurları;
Değerli okurlarımız bu yazımızda, araştırmacı ve öğretim tasarımcısı Mürüvvet Demiral Üzan ile yapmış olduğumuz röportajımızdan arda kalanları aktarıyoruz.
Mürüvvet Demiral Üzan, lisans eğitimini Süleyman Demirel Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Bilgisayar Sistemleri Öğretmenliği’nde tamamlayıp, akademisyenlik hayatına Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak başlıyor. Daha sonra yüksek lisans eğitimini ABD’ de University of Cincinnati Instructional Design and Tecnology (IDT) bölümünde, doktora eğitimini ise Indiana University Bloomington’da Instructional Systems Technology (IST) bölümünde tamamlıyor. Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde görev yapmaya başlıyor.
Kendisini tanıdıktan sonra Mürüvvet Hanım ile sohbetimize öncelikli olarak kendisinin de yurtdışında eğitim görmesinde etkili olan ve MEB tarafından yürütülen YLYS (Yurtdışı Lisansüstü Yerleştirme) programından bahsetmesini isteyerek devam ediyoruz. YLYS programı 1416 sayılı kanun ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen bir programdır. Program kapsamında lisans mezunu olan öğrencilerin mezun oldukları programa göre ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu/duyabileceği alanlarda hem akademik açıdan hem de ülkenin farklı kurum ve kuruluşlarında değerlendirilebilecek potansiyel nitelikli insan gücü yetiştirmek için verilen karşılıklı bir burs verilmektedir. Bu burs bağlamında yurtdışında yüksek lisans ve/veya doktorasını tamamlayan kişiler Türkiye’ye geri dönmekte ve verilen bursu zorunlu hizmet kapsamında ödemektedirler. Özellikle son 10-15 yıldır daha aktif şekilde öğrenci gönderilmekte ve iyi sonuçlar alınmaktadır şeklindeki bilgilerini alıyor ve sohbetimize hocamızın YLYS programına başvuru kararını nasıl ve hangi aşamada aldığıyla ilgili sorumuzla devam ediyoruz.
Mürüvvet Hanım, lisans eğitimine başladığında akademisyen olmaya karar vermiş ve 2. Sınıftan itibaren dil sınavı ve ALES sınavı için hazırlıklarına başlamış olduğunu belirtiyor. Lisans mezuniyeti sonrasında yüksek lisansa başlayan Mürüvvet Hanım, aynı zamanda Ahi Evran Üniversitesi’nde göreve başlıyor ve bir akranından burstan haberdar oluyor. Başvuru yapıyor, hak kazanıyor ve yurt dışında eğitim alma fırsatını yakalamış oluyor.
YLSY ile yurt dışında eğitim fırsatı yakalamış birisi olarak peki Mürüvvet Hanım’ın bu programa başvurmak isteyen öğrencilere nasıl önerileri vardır? Bunları;
- Agno için en az 3.00 puana,
- Akademik bilgi ve gelişime,
- Araştırmacı, eleştirel bakış açısına,
- Yeteri kadar ALES ve dil puanına sahip olabilmek şeklinde sıralayabiliriz.
Başvuru sonrası önerilerini ise;
- Bursa başvuru prosedürlerini takip etmek,
- Sözlü mülakata girmek ve başarılı olabilmek,
- Burs ödemeli olduğu için kefil bulabilmek,
- Bursa hak kazandıktan sonra MEB’in dil eğitimine katılmak ve yapılan sınavda başarılı olabilmek,
- Birlikte çalışmayı düşündüğünüz alanında uzman araştırmacılar ile iletişime geçmek ve bağlı bulundukları üniversite ve programa başvuruda bulunmak. Başvuru sürecinden sonra programa kabul alma sürecini takip etmek
- Eğitim almak istediğiniz okulda danışman hocası belirlemek ve iletişim halinde olmak şeklinde listeleyebiliriz.
Eğitimi tamamlayıp yurda dönüşten sonra;
- En büyük problem aslında yurda dönüşten sonra yaşanan ve YÖK ve MEB arasındaki iletişim zayıflığından kaynaklandığını düşündüğüm uygun kadroya atanma problemidir. Direkt öğretim üyesi kadrosuna atanabilmemize rağmen üniversitelerin zaman zaman öğretim elemanı kadrosu talebi üzerine ve bu şekilde yapılan atamalar ile akademiye de bir ket vurulmaktadır.
Mürüvvet Hanım’ın YLSY sürecinde en zorlandığı durumlar ise;
- Farklı bir ülkeye giden öğrenciler o ülkenin kültürüne ve yaşam tarzına alışmakta başta zorluklar yaşayabilir ancak o kültürü anlamak ve o kültürün içinde yaşayabilmek önemli.
- Dil açısından eğitim alınsa da geçiş süreci olarak bir takım zorluklar yaşanabilmekte ancak bu uzun sürmüyor.
- Aslına bakarsanız en büyük sorun dönüşten sonraki bürokratik süreçler olabilir.
Peki, bütçe açısından süreç nasıl geçiyor?
- Aslında bütçe birazda gidilen ülkeye, hatta gidilen şehre göre değişen bir durumdur. Nasıl ki KYK’nın verdiği burs küçük şehirler için yeterli olsa da, büyük şehirler için tam anlamıyla yeterli denilemez, aynı durum YLSY bursluları için de geçerli. Alınan burs bazen büyük şehirlerde okuyan öğrenciler için maddi anlamda zorluk yaşamalarına neden olsa da burs ile yurt dışında hayatını devam ettirmek imkânsız değildir. Birazda bireyin kendini sürece alıştırmasıyla alakalıdır.
Bu programın dezavantajlarından ise Mürüvvet Hanım şöyle bahsediyor;
- İlk olarak borç seneti imzalamak ve büyük bir borca girecek olmak öğrencileri korkutabilir ve dezavantaj gibi gelebilir. Ancak bu burs lisansüstü eğitiminizi en iyi üniversitelerde almak, alanında uzman akademisyenlerle çalışmak ve belki de başka bir koşulda elde edemeyeceğiniz imkanları elde etmek demek. O yüzden bu bursu düşünen arkadaşlar borç kısmını düşünmesinler ve başarılı olmaya odaklansınlar.
- Maalesef en büyük dezavantaj daha öncede belirtildiği gibi ülkeye dönüş ve kadroya yerleşmektir. Ki bu süreç psikolojik olarak bireyi biraz yıpratıyor. Ayrıca mecburi hizmet süreside bazı insanları zorlayabilmektedir. Yurt dışında eğitim için geçirilen sürenin 2 katı kadar mecburi hizmet zorunluluğu var.
- Psikolojik olarak bir başka zorluk ise farklı bir ülkede ailenizden ve sevdiklerinizden uzak olmaktır. Ancak bu durum hedefiniz uğruna gayret sarf etmek ve psikolojik olarak dik durabilmek açısından birey açısından biraz da öğretici olabiliyor.
Mürüvvet Hanım zorlukları ve dezavantajları saydıktan sonra akademik açıdan kazanımlarına da değinmek istiyor ve yazımıza bu seyirde devam ediyoruz;
Gitmesem nasıl olurdu, gitmek hayatımda ne gibi değişikliklere neden oldu?
- Öncelikle bu konuda Mürüvvet Hanım’ın mutluluğu söylemlerinden net olarak anlaşılıyor ki kendisi için bu deneyimin farklı bir perspektif kazandırdığı, araştırma nasıl yapılır, akademik atmosfer nasıl olmalıdır, araştırmacı kimliği nasıl gelişir konusunda büyük katkılarının olduğunu belirtiyor. Bunların yanı sıra alan açısından büyük bir gelişim sağladığı, bilgi, beceri, deneyim, kurulan bağlantılar, kişilerle olan iletişim ve etkileşim konuları içinde çok büyük katkılarının olduğunu ve tamamen farklı bir bakış açısı, dünya görüşü kazandığını anlatıyor.
Dil büyük bir korku mu olmalıdır? Başlangıç seviyesindeki birisi YLSY için başvuru yapmalı mıdır?
Mürüvvet Hanım bu konuyla ilgili de dilin ön şart olmadığını ve İngilizce ya da bir başka yabancı dil bilme zorunluluğu bulunmadığını belirterek, kesinlikle dil seviyesi ne olursa olsun herkesin bu bursa başvurabileceğini söylüyor. Ancak burada da en önemli olan şey bireyin kendine gerçekten yurtdışında eğitim alıp almamak istediğini sorması ve ona göre başvuru yapması gerektiğidir. Dil belki beceri ve ön bilgi gerektiriyor olabilir, ancak dil öğrenilebilen bir şeydir. Tabi dili öğrenmek için üzerinde durmak, okumak, dinlemek ve fikrini beyan etmeye çalışmak, kısacası çaba sarf etmek gerekmektedir. Burada önemli olan şey pratik yapmaktır.
Son olarak;
Mürüvvet Hanım, yurtdışında eğitim almanın YLSY bursundan ibaret olmadığı, TÜBİTAK, Fullbright ve YÖK’ün veya benzeri kuruluşların farklı yurtdışı eğitim burs imkânları da bulunmaktadır. Onun için önümüzdeki yolu tek yol olarak değerlendirmemek gerekmektedir. Yurtdışında deneyim elde etmek sadece diplomalı bir programa katılmak değil araştırmacı olarak 6ay/1yıl süreli araştırmacı vasfıyla da katılmanın mümkün olduğu programlar bulunmaktadır. Burada önemli olan farklı bir ülke, kültür ve araştırmacıları görebilmektir.
Son önerilerini ise bir akademisyen olarak Mürüvvet Hanım, açık fikirli olma, meraklı olma, sorgulama, verileni değil daha ilerisini araştırma-bulma ve hem kendi adına hem de ülkesi adına neler yapabileceğini düşünme şeklinde sıralıyor.
Bizde Atatürk Üniversitesi BÖTE Kariyer ekibi olarak bize değerli vaktini ayıran ve bizimle deneyimlerini paylaşan kıymetli hocamız Dr. Öğr. Gör. Mürüvvet DEMİRAL ÜZAN’a ve bu geziler için bizleri teşvik eden Doç. Dr. Engin Kurşun hocamıza teşekkür ederiz.