Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi – Embiya Çelik(Öğretim Üyesi)- Atatürk Üniversitesi BÖTE Mezunu


 

Ziyaret Edilen BÖTE Mezunu İle İlgili Bilgileri

Adı Soyadı: Embiya Çelik
Mezun Olduğu Üniversite: Atatürk Üniversitesi BÖTE Bölümü
Mesleği: Öğretim Üyesi
Çalıştığı Kurum: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Geziye Katılanlar: Erdoğan İNCESU, Abdulkadir PALANCI, Şeyda DAŞ, Turgay ALTINDAĞ


 

embiyacelik

Merhaba botekariyer.com Okurları;

Değerli okurlarımız, bugünkü yazımızda; 2002 yılında BÖTE ile tanışmış olan, Embiya Çelik hocamız ile yaptığımız keyifli ve bir o kadarda bilgilendirici görüşmemizden arda kalanları aktaracağız. Kendisi ile soru-cevap eşliğinde yaptığımız sohbet havasındaki röportajımızı size aktarıyoruz.

Sohbetimize Embiya Çelik Beyi tanımak ile başlıyoruz. Embiya Bey kendisini, “Atatürk Üniversitesi açık öğretim fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. Lisansım, yüksek lisansım ve doktoramı bilgisayar ve öğretim teknolojileri bölümünde yaptım.  Erzurum Atatürk Üniversitesinde yaptım bunları.  Halen yaklaşık 8 yıldır açık ve uzaktan eğitim  fakültesinde ve alanında çalışmaktayım.” şeklinde tanıtıyor.

Embiya Bey BÖTE ile ilgili düşüncelerini bize neredeyse bölümün Erzurum’da yeni açıldığı yıllarda başlayıp, 2006 da bitirdiğini ve o günden bu güne derslerde, hoca kalitesinde ciddi gelişim gösterdiği şeklinde aktarmaya başlıyor. Bölümün sürekli olarak gelişip büyüdüğünü ve bunun bölümümüzün açılış yıllarında alınan kararların gelenekselleşmiş eğitimin ve eğitim fakültelerinin dışında olmasına rağmen ne kadar doğru olduğunu, yatırımların ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Şuanda ise eğitim teknolojileri ile paralel olarak gelişim gösterdiğini ve lisans seviyesinde okuduğumuz bu bölümün o yıllarda uluslararası seviyede bile örneklerini çok az olduğunu belirtiyor. Bölümümüzdeki öğretim tasarımı dersleri, uzaktan eğitim dersleri genellikle lisansüstü dersler iken bölümümüzde lisans dersi olarak verilmekte ve birer eğitim teknoloğu, öğretim tasarımcısı yetiştirmektedir. Bölümümüzün bunun için iyi olduğunu ve durumunun da daha iyiye gittiğini düşünüyorum.

 

Bölümün avantaj ve dezavantajları noktasında ise; bölümün kuruluş yıllarında öğretim teknolojileri kavramını müfredatına yerleştirmelerinin bizim mesleğimizin ana kişi yetiştirme gücü olduğunu düşünmekte. Bölümün asıl öneminin bilgisayar öğretmenliğinin yanı sıra öğretim teknolokluğu olduğunu ve bu öğretim teknoloklarının özellikle bölümün açıldığı ilk yıllarda sayısının çok az olduğu, ihtiyacın ise çağımızda giderek arttığını ve bölümümüzün öğretim teknoloğunu yetiştiren en iyi alan olduğunu düşünmekte. Fakat dezavantaj noktasında artık bölümümüzün bir doygunluğa ulaştığı, mezun sayısının arttığını ve hem milli eğitim, hem de özel sektörde gerekli istihdamların sağlanamadığını belirtiyor. Fakat ekliyor ve bötenin yeniden bir yapılanmaya girdiğini ve yeni müfredatın hazırlandığını, böylelikle çağın gereksinimlerine ayak uydurmaya başlayıp, bölümümüze müfredatta ilköğretim seviyesinde yapılan programlama dillerine yönelik derslerin eklenmesiyle, mobil alanına yönelik derslerin eklenmesiyle birlikte artık önümüzdeki 10-15 senenin teknolojilerine  hitap edecek elemanlar yetiştirmeye başlayacaktır.

 

Çalıştığı bu alana yönelmesini ise; “2002 yılında ben bu bölüme girdim. Bu bölüm aslında benim bilerek yazdığım bir bölüm değildi.  Revaçta olduğunu, popüler olduğunu ve adının da bilgisayar olduğu için geldim. Şimdi belki bunu okuyacak arkadaşlarımız hep  bilgisayar çağı çocukları arkadaşlarımız.  Sizlerde bir kısmınız öylesiniz ama bizim zamanımızda  içinde bilgisayar geçen şeyler çok kıymetliydi.  2002 senesinden bahsediyorum.  Böyle olunca ilk senelerde zaten öğretim teknolojisi işini hiç bilmeden başladım. İçinde bilgisayar olduğu için bilgisayarla bir  şey olduğu için ilerisi çok açık ve bütün gelişmeler bunun üzerine gideceği gibi bir algı vardı. Ben bu nedenlerle tercih ettim, bu alanı. Tercih edip içerisine girince dersler, müfredat işte işlenen konular, programla, aldığın dersler falan bunlar artık ilgimize de yatkınmış hoşumuza gitmiş diyelim. Öyle olunca notlarımız falanda yüksek geldi. Yani derse olan ilgimiz, çalışmamız, notlarında yüksek gelmesi olunca mutlaka bunu, bölümdeki bazı hocalarımızın da telkinleriyle yüksek lisans hatta olursa doktora seviyesinde devam etmek gerektiğini söylediler. Öyle, sağ olsun hocalarımızın yönlendirmesiyle lisansüstü eğitim yapmaya da karar verdik. Böyle olunca zaten lisanstan mezun olan kişilerin yapabilecekleri işlerden biri de üniversitelerde eğitim öğretim faaliyetine devam etmek, yani akademik kadrolarda devam etmek. Bu anlamda bir şansım da yanında bu işe gönül veren, bu işi düşünen birkaç arkadaşımın olmasıydı. Biz onlarla beraber bu işi yapabiliriz, edebiliriz, bu seviyelerde düşünebiliriz gibi bir birimizi destekleyici nitelikte de arkadaşlarımız olunca neden akademisyenlik olmasın dedim. Gerekli şartlarını da sağladık.  Bunları sağlayınca yol zaten bu yönden açılmış oldu. Aslında bizim bölümün bir diğer avantajı da çok çeşitli sektörlerde iş yapabilme kapasitesi olması.   Mezun olduktan sonra bir öğretmen olma ihtimalim vardı ki oldum da bir buçuk sene öğretmenlik yaptım. Akademisyen olma ihtimalim vardı. O zamanlar bölümler yeniydi akademisyen ihtiyacı vardı bu bölümde yetişen eleman azdı. Çünkü biz bölümün Türkiye’deki 5.-6. mezunlarıydık. Üniversitemizin ise 3.  mezunlarıydık geniş bir yelpazemiz var ki sürekli açılıp, genişlemekte.  ”

Tercih edeceklere öneriler:

Embiya bey üniversiteye hazırlık yapan öğrencilere ise; bölümümüzü kesinlikle önerdiğini ve “Türkiye’deki gelişim sürecine bakınca eğitim alanında alınan kararlar ve hamlelerin odağında olması gereken bölüm BÖTE bölümüdür. Uzağa gitmeyelim birkaç sene önceki fatih projesi ki halen devam ediyor,  onun asıl odağında olması gereken kişiler kimler? BÖTE mezunları.  Mutlaka yanında ölçme değerlendirmeciler farklı branşlar da olması gerekiyor ama asıl teknolojik ayağında bunların yürütülmesini ve verim alınmasındaki en önemli faktör BÖTE bölümü okuyanlardır. Şimdi yeni müfredatla beraber gelen çocuklara programlama dili, sistem analizi, problem çözme becerileri gibi şeylere yönelik yapılan hamleler var.  Bunları yine yürütecek en önemli eğitim ordusu yine Bötelerde var. Bu projelere kumandanlık edecek kişilerin Bötelerden çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü aldıkları eğitim bunlara yönelik. Zaten o yüzden bu anlamda öğrencilerin lise ya da üniversiteye hazırlanacak öğrencilerimize BÖTE bölümünü tavsiye ediyorum. Az önce söylediğim gibi iş olanakları alımında ki zaten yetenek ve ilgilerine de uygunsa hani bazen bilmeden gelen var vah ben buraya niye geldim programlama dillerinden anlamıyor işte ağ sistemlerini sevmiyor, donanımı sevmiyor, bilgisayarı sevmiyor ama bu bölümü okuyor böyle arkadaşlarımız da var.  Yetenekleri, arzuları, istekleri, ilgileri bu alanda olan kişiler varsa BÖTE bölümleri mutlaka onlar için çok güzel bir alternatif olabilir.” Şeklinde değerli fikirlerini bizimle paylaşıyor.

Öğrenimine devam eden ve mezunlara öneriler:

Böte bölümü okuyanları ve mezunlarına ise; Atatürk üniversitesi Böte bölümü öğrencilerinden yola çıkarak, kendilerinin birçok fazla alanda yeterlik kazandığını, bu bölümden kazandıkları ile çok daha iyi ve güzel şeyler yapabileceklerini, kendilerini sadece hedefi milli eğitimde öğretmenlik olanlar değil, daha vizyoner olan, sürekli gelişime açık olan, özellikle sistem analizi ve problem çözme noktasında kendini geliştirmiş ki bölüm asıl mantığı budur, bireylere ihtiyacımız var. Ve “Sizler mezun olurken farkında olmadan problem çözme becerileriniz ve sistematik düşünme yetileriniz bence güzel oturuyor, fazla gelişiyor. O yüzden sizlerden de buradan mezun olduğunuz şekilde bu yeteneklerinizi ilgili alanlarda kullanarak ülkemize vatanımıza, milletinize faydalı olacağınız inancımız tam bu noktada.” Diyerek bizlere değerli öğütlerini veriyor.

Gelecekte BÖTE:

Böte bölümünün geleceği hakkında ise; bölümün hızla geliştiğini, yeni yapılanmaya girdiğini ve bu sayede daha çağdaş, daha güncel bir hale büründüğünü belirtiyor. Geçtiğimiz yıl puan türünün değişmesiyle farkında olmayan öğrencilerin tercih etmemesi, tercih edenlerinde puan türünün değişmesinden yine haberi olmadığından kazanamaması dolayısıyla bir talihsizlik yaşandı. Fakat ÖSYM’nin ve bölümlerimizin yapmış olduğu tanıtımlarla bölümümüzün daha iyi noktalara geleceğini düşünmekte. Yine eğer eğitimle ilgili yapılacak bir hamle varsa bunun odağında mutlaka bir Bötecinin olacağını düşünmekte.

Sohbetimizin burada sonuna geliyoruz ve Embiya hocamız BÖTE bölümünü tercih edecek arkadaşların araştırdıktan sonra ilgileri yetenekleri bu noktadaysa geldiklerinde hiç üzülmeyeceklerini ekleyerek teşekkürlerini sunuyor.

Bizlerde değerli sohbetinden dolayı Embiya Çelik beye ve bizi bu gezilere teşvik eden hocamız Engin Kurşun’a teşekkür ederiz. Bir sonraki kariyer gezimizde ve yazımızda görüşmek üzere…

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir